Bugün ne giysem diye düşündü genç kadın. Sene 1956, Ağustos sıcağında bir gündü.
Türkiye mümessili yabancı basın'dan çıkan Burda Moden mecmuasının sayfalarını karıştırdı ve tam kendine göre bir "buluz" buldu. "Bu yaz sıcağında kolsuz bir giysi çok iyi gelir" diye düşündü.
Sene 1956;Varlık Dergisi Roman Armağanı'nı "İnce Memed" romanıyla Yaşar Kemal kazanmıştı.
Burda moden dergisi elinde, diğer gazeteleri karıştırmaya başladı.
Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye'de basına baskı yapıldığını açıklamıştı.
Akis Mecmuası Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Arcayürek "kedi gelince fareler kaçtı" başlıklı yazısı nedeniyle açılan davadan beraat etmişti.
Sene 1956; Cumhurbaşkanı İnönü'ye hakaretten Sanık Ulus Gazetesi yazarı Şinasi Nahit Berker 1 yıl hapse mahkum olmuştu.
"Aman" dedi genç kadın "siyaset benim neyime? Ben dikiş makinamı açayım da biraz sıcak havayı unutayım..."
"İyi ki cemiyetimde balık etli olmak mubah tutuluyor. Bunca güzel yemek varken, başka türlüsü düşünülemez zaten. Şu Alman hanımları da ne acayip... incecikler... kemikleri sayılıyor!" dedi içinden Burda Moden mecmuasını incelerken. "Büyüklerimiz boşuna dememiş bir gram et bin ayıp örter diye... Yok, Türkiye'de asla 40 bedenden aşağı kadına güzel denmez" dedikten sonra mutlu oldu (son derece öngörüsüz bir şekilde...)
Bu "buluzu" iyi ki dikmişim derken buldu kendini ayna karşısında. Tiril tiril bir emprime kumaştı biçtiği. Sene 1956; İstanbul İşçi Sendikaları Birliği kongresi yapılmış; İşçiler "Grevsiz sendikalar, cereyansız ampul gibidir" diye beyanat vermişti.
Kalıbın arkasında da şahane bir pens detayı bulunuyordu. Bu sayede "buluz" bele sıkıca oturuyor ve sırt kısmında hafifçe bollaşıyordu.
Sene 1956; Demokrat Parti hükümetinin hazırladığı yeni Basın Kanunu Mecliste kabul edildi. Hürriyet Partisi adına konuşan Turan Güneş, "Bu kanunla değil basın özgürlüğü, basın bile kalmayacak" demişti.
"Basın özgürlüğünden bana ne! Nasıl olsa ucu bana dokunmaz..." diye burun kıvırdı genç kadın. Paris'ten getirttiği düğmeler bu "buluz" için biçilmiş kaftandı!
Sene 1956; İstanbul'da istimlak başladı. Maliye Bakanlığı İstanbul'da hazineye ait 10 bin arsa ve 500 binayı satışa çıkardı. Başbakan Adnan Menderes "Memleket baştan aşağı yeniden inşa olmaktadır" dedi.
Türkiye ilk şeker ihracatını gerçekleştirdi.
Fidel Castro Küba'ya çıktı.
Akis dergisinin son sayısı toplatıldı.
"Bu seferkini epey özenli dikeyim..." diye düşündü genç kadın. "Moda bu... belki evlatlarım hatta torunlarım zamanında yeniden moda olur da giymek isterler. Benden onlara bir yadigar kalsın."
"Büyüklerimiz boşuna dememiştir tarih tekerrürden ibarettir diye..."
Sene 1956; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri dersleri boykot ediyordu...
Meraklısına notlar:Kalıp orijinali 1956 yılında basılmış olan Burda dergisinin Haziran 2013 sayısında yeniden yayımladığı bluz kalıbıdır. Aynı kalıp kullanılarak yaptığım bir diğer bluza bu linkten ulaşılabilir:http://www.kendindik.com/2013/07/retro-kalp-askm-bitmiyor.htmlDüğmeler "Gezgin Terzi" bölümündeki bir yazıdan incelenebilir:http://www.kendindik.com/2013/01/paris-kumasclarn-ziyaret.htmlKumaş gerçekten de vintage."Buluz" ifadesi bana değil, Burda Moden dergisinin Türkçe izahlı anahtarına aittir. Tarih notları bu adresten:http://www.tarihtebugun.org/tarihte_bu_sene/1956-senesi-yasananlar.html
Cok guzel bir post olmus! Bu tarihi ve siyasi "touch"a bayildim. Bluz da harika. Ben de bolca basariya imza atip sonrasinda Bruksel'de kocasini bekleyen 32 yasinda zoraki ev kadini olarak dikis dikmeye basladim. Inanilmaz bir terapi! Yine de sizinkiler gibi olmuyor! Umarim birgun basarabilirim. (evlivecocuksuz.blogspot.com)
YanıtlaSilYine harika olmus retrolarin tadi baska oluyor
YanıtlaSilsessizce izliyor ve çok beğeniyorum.Samimiyetiniz harika.Buluzunuz da çok güzel olmuş,ellerinize sağlık :)
YanıtlaSiltek kelimeyle süpersiniz ya
YanıtlaSilTeşekkür ederim :D siz de süpersiniz!
YanıtlaSilaaa niye sessizce izliyordunuz bunca zaman? halbuki ben gelen yorumlarla çok mutlu oluyorum :)
YanıtlaSildi mi ama!
YanıtlaSilçok teşekkürler! benim ilk dikişe başladığım yıl yaptıklarımı görseydiniz, eminim kendinizi çok daha iyi hissederdiniz :) ben yaptıysam siz de yaparsınız elbette ;)
YanıtlaSilBluz çok güzel olmuş ama ben özellikle yazıyı çok sevdim. Dikiş dikmeye bu yılın başında başladım. Hem sizin blogunuzu hem de ornitorenk handmade'i okudukça heveslendim. Şu anda arazide olmam sebebiyle hep beraber dikiş dikme etkinliğine katılamadım. Ama bir dahakine niyetliyim. Yine de her gün fırsat buldukça gelip okudum yazdıklarınızı. Çok emek vermişsiniz. Elinize sağlık. Tarihin dikiş ve moda dışında artık tekerrür etmemesi dileğiyle...Sevgiler:)
YanıtlaSilTeşekkürler :)
YanıtlaSilOrnitorenk Handmade benim de çok sevdiğim bir blog. Sizi de yakında aramızda dikiş projelerinizle görmek isteriz ;)
Retro aşkı hız kesmiyor desene! Harika olmuş, bayıldım :))
YanıtlaSilçok teşekkürlerrrr :))
YanıtlaSilÇok ince bir yazı olmuş. Tarih tekerrürden ibarettir. Buluza da bayıldım. Çok şık ve usta işi görünüyor. Bu sene favori kumaşım empirme oldu (geçen yıl ipeklere ve şifonlara takıntılıydım, dikemeyince bıraktım:)).
YanıtlaSilTekrar söylüyorum, çok ince, güzel bir yazı olmuş. Tıpkı buluz gibi...
Çok ince ve güzel bir yorum olmuş. Ben teşekkür ederim :)) empirmeleri ben de çok seviyorum. Hem dökümlü hem de çok daha kolay dikiliyor. Bir de o adar kolay buruşmasalar keşke :o
YanıtlaSilbluz nefis ama benim tüylerim diken diken iyiki dikmişsin bu bluzu ve iyiki böyle bir yazıyla paylaşmışsın bizlerle
YanıtlaSilben de 56 yılında olanları ilk okuduğumda aynı şeyleri hissettim desem ;)
YanıtlaSilhe zamanki gibi muhtesem bayiliyorum size
YanıtlaSilher zamanki gibi
YanıtlaSilTeşekkürler sevgili Gülay :D
SilŞU İKİLİ PENSİN YAPIMINI MERAK ETTİM DOĞRUSU ARALARINDA KAÇ CM VARKİ?
YanıtlaSil