Çok küçüktüm. Ama hatırlıyorum. Sanırım 4-5 yaşlarındaydım. Babam denizci. Bazen ailelerin de denizcilerle birlikte seyahat etmesine izin veriyorlar. Ver elini Amerika demiş, Atlantik okyanusunu bilmem kaçıncı defa gemiyle geçmişiz.
O zamanlar Türkiye 80 darbesinden yeni çıkmış. Yani daha uluslararası kültüre ait çok az şey var günlük hayatın içinde. Televizyon İstiklal Marşıyla açılıp kapanıyor. Fruko gazoz içmek çok havalı birşey. Bildiğimiz tek popstar Erol Evgin. Çizgi film niyetine çocukları gerizekalı yerine koyan Musti'ye mecbur bir hayat sürüyoruz.
Dünyadan bihaber, dünyanın öteki ucuna gitmişiz. Bir şekilde Miami'deyiz ve Amerika'nın meşhur tematik parklarından birine gidiyoruz. Müthiş heyecanlıyım!
Tam parkın girişinde acayip görünümlü dev bir adam karşılıyor beni! Saçma salak bir dil konuşup beni yanına çağırıyor. Aşırı korumacı annem bile mutlu. "Hadi yavrum git amcanın yanına" diye itiveriyor beni elin devinin önüne!
"Annecim n'olur verme beni o adama. Söz bir daha rujlarınla resim boyama yapmıycam..."
Ne dediysem dinletemiyorum; annem gülüyor, babam gülüyor. En kötüsü o koca göbekli tekinsiz bakışlı adam da gülüyor.
"Bak git o amcanın yanına sana hediye verecek. Korkma" diyorlar.
"Söz bi daha oğlanlarla kavga etmiycem sokakta; bebeklerimle uslu uslu oynıycammm..." diye böğürüyorum.
Etrafımızda sarı bebeler, çipil çipil bakıyor bana.
"Ne bakıyosunuz beaaaa... Dev o dev! Gitmeyin onun yanınaaa..."
Nihayet, eteklerine yapıştığım annemin üstündekileri korkudan yırtma kıvamına geldiğimi anlamış olacaklar ki beni o uğursuz devin yanından uzaklaştırmayı akıl ediyorlar!
Ben böyle hatırlıyorum o dehşet anlarını... Olay çok daha basit bir ağlama kriziyle de geçmiş olabilir tabii...
Aradan yıllar geçti. İş sebebiyle Türkiye'de yaşayan ecnebi arkadaşlarımız oldu. Noel dedikleri şey onlar için çok önemli. Ailelerinden uzakta, bizim memleketteler. Burada kutladıkları noele sağolsunlar bizi de çağırmışlar. Ben de taze yaptığım zeytinyağlı barbunyamı koltuğumun altına kaptığım gibi onlardayım. Barbunyasız bir noel düşünülemez tabii...
Sıra yeni yıl hediyelerini vermeye geldi, bir baktık karşımızdaki yabancı çift kaş göz yapıyor bize. Neymiş efendim, bıyıkları terleme yaşına gelmiş oğlan çocukları hala hediyeleri Noel Babanın getirdiğini sanıyormuş! Off of! Gel de tut çeneni! Otur, ye hindini...
Akşamın sonunda, o yabancı çift bana çok diş biledi. Barbunyamda mükemmel şekilde tutturduğum tuz / kesmeşeker oranı bile beni daha sevimli göstermeye yetmedi. O tekinsiz adamın hayatıma vurduğu 2. ve son darbe oldu bu!
Gelelim esas mevzuya. Biz senin çocukluk travmalarını merak mı ettik şekerim? Nereden çıktı bu hikayeler? diye soranlarınız çıkabilir.
Halbuki ben bu yılbaşında burayı hediyelerle donatmayı düşünüyorum. Yani o soranlar kendilerini şimdiden listenin sonunda bilsin :)
Bu hediye paylaşımını kendi travmalarımı tedavi etmek olarak da görebilirsiniz. Yeni yılda yapmayı düşündüğüm yeni sürprizlere bir ön hazılık olarak da değerlendirebilirsiniz :)
Sorum şu: bu Noel Anneden dikiş temalı nasıl bir hediye istersiniz bu yılbaşına? Söz, kargoyla gelecek hediyeler. Bacanıza tırmanmakla uğraşamam :)))
Hadi yazın yorumlar kısmına.
-----
Meraklısına Not:
İmajlar şu harika kadının sitesinden: http://liagriffith.com/
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Burada yayımlanan yazı ve görsellerin tüm hakları İrem Sunar Özat'a aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.
ben şimdi şunu istiyorum desem otur kendin dik tembel çekirge dersin ama bana :P
YanıtlaSilhahhh ha irem alemsin hayatına bir şekilde renk getiriyorsun tabiii bizede yüzümdeki gülme bitmedi canımmmmm
YanıtlaSileh bir dikiş blogger'ının dikilmiş birşey istemesi hafif yakışıksız bir durum ama olsun. istemesi bedava :)))
YanıtlaSilTeşekkürler Servet :D
YanıtlaSilhem tembel hem edepsiz çekirge
YanıtlaSilAyy çok heyecanlandim super fikir travmayi da anlıyorum aynen bende küçükken babam noel baba olup kapida cuval dolusu hediyelerle gelmişti ben korkmusum agliyorum deli gibi babam olduguna beni inandirmasi bir saat sürdü tabi :) hediye konusuna geri donersek birbirimize kumas hediye edebiliriz herhalde (cok klişe olduysa biraz daha dusyneyim) ama bizimde sana hediyelerimiz olsun eee noel bu tek taraflı olmaz dimi :)))) ) sevgiler
YanıtlaSilinsanın kendin bilmesi büyük erdem tabii...
YanıtlaSiliste şekerim iste. :)
:))) ben dikiş işini kapatayım da topluca terapi seansına geçelim madem! :D
YanıtlaSilyooook olmaaazzz. tek taraflı bu sefer :) sizler zaten okuyup yorum bırakarak karşılık veriyorsunuz bana en güze şekilde.
Bence güzel klasik bir kalıp olsun:)))
YanıtlaSilİremmmm..... http://boutique.deer-and-doe.fr/2--robe-belladone.html bu linkteki elbiseyi dikmeyi öğretme hediyesi çok güzel olurdu bence ;)
YanıtlaSilHımm hımmmm... Noel anne düşünecek bunu...
YanıtlaSilAyy Miray çok güzel bir elbise seçmişsin! Ben de bayılıyorum bu Deer&Doe kalıp markasına. Ama bağımsız bir tasarımcı. Çok pahalı kalıpları. Emeğine de saygısızlık etmek istemem. Bende benzer bir vouge kalıbı vardı aslında. yaza çözeriz bu işi. Ama yılbaşına olmaz sanırsam :)
YanıtlaSilÇok tatlısınız İrem hanım. Hediyem kargoyla gelmeyecekse, sizinle tanışıp bir kahve içeceksek herşey olur :))
YanıtlaSilBenim kargomdan sen kendin çıksan da iki sohbetin belini mi kırsak acaba:) Hediye bahane, sohbet şahane!
YanıtlaSilAyyy keyif olsun! Ne güzel olurdu hakikaten. Bana mesaj atanlar da oluyor buluşma ayarlayın diye. Aklımda şöyle kumaşçı buluşması ardından da İzmir cad.ne yakın bir yerlerde kahve muhabbeti yapmak var. Ama bir türlü organize edemedim :/ sizin bildiğiniz, şöyle c.tesi sabahı rahat yer bulabileceğimiz hoş bir cafe vb. var mı izmir cad. civarlarında?
YanıtlaSil:))) uzak bana uzak.... sizi Ankara civarlarına alalım en iyisi :D
YanıtlaSilSevgili İrem hanım yazınıza her zaman ki gibi hayran oldum.gülümsedim.ben ve benim gibi le re dikiş işini pişirmece tarifler gelsin.şimdiden teşekkürler.
YanıtlaSil:))) ne güzel bir ifade olmuş! siz siteye ziyaretleri devam ettirin, dikiş işini tam çıtırında pişirirsiniz merak etmeyin ;)
YanıtlaSilben dev ile ilgili anılarını sevkle okudum :) noel anneden pembe üzerine beyaz puantiyeli bir masa örtüsü dilerim :) öyle büyük müyük de değil ha elli-60 cm.den bir kare olsa yeter :D
YanıtlaSilçok eğlendim okurken yazınızı :)) hediye ne dersen de şu sıralar dikişe başlamayı düşünen-dikkat edin ama daha düşünen hatta düşünmeye başlayan- biri olarak dikiş malzemeleri iyi olur bence :))
YanıtlaSilÇok keyifli Noel anne bence limit koymalıydı, insanın Bernina overlok makinası isteyesi geliyor :p
YanıtlaSilHttp://pirpirdukkan.tumblr.com
Canım burad iki saattir yorum yazdım gitti bir yerlere herhalde. Senin için bir daha yazayım. hediye olarak seni görmek isterdim ama İzmirden uzaktayım. Pratik dikiş tarifleri anlatsan sitende çok güzel hediye olur bizler. Sevgiyle öpüyorum canım.
YanıtlaSilNe çok Noel Baba mağduru varmış .
YanıtlaSilİyi ki böyle bir yazı hazırlamışsın İrem :)
Yahu bizim kültüre yabancı bir şey tabi ki travmatik etki yaratacak çok insana :)
Ay ama ben şimdi heyecan yaptım ne istesem diye :)
Bilemedim.
Dumur oldum.
Ne istim.
Ay Noel Anne olup bizimle fotolarını paylaş :))))))))))))))))))
Çok öpüyorum :)
Nurtenin bu yorumunu beğendim.
YanıtlaSilKendini klonla ve hepimize kendinden birer tane yolla:)
bence de çok güzel.. bu elbise ile öğren çekirge yazısı güzel bir hediye olurdu :P
YanıtlaSilİzmir Cad. ile Sezenler'in kesiştiği köşede meram pastanesi var. Uygun bir yer bence.
YanıtlaSilNurten sen ve irem olmasa her gün nete gelmeyecegim :))Keyifle yazılarınızı yazın.afiyette oldugunuzu bilelim en güzel hediye bu .overlocklarınızı da alırsanız siz hazır hiç bir şey almazsınız :)
YanıtlaSilhayırlı seneler şimdiden madem noel yazıları yazılmaya başlandı :))
Sevgili Irem,
YanıtlaSilNe guzel birsey istemissin biz okuyucularindan. Dile benden ne dilersen gibi olmus ;) Gercekten dileyebilir miyim?
Peki o zaman, hazir misin? Benim hayalimi gercek yap o zaman;)
Soyle ki:
Eger bir blog sahibi olsaydim ( ya da su isi biraz kivirabilseydim), zaman zaman ayni senin de onderlik ettigin gibi , bazi temalarda haydi beraber dikelim etkinligi duzenlerdim. Hatta bir tanesi, haydi cocuklarimizi sevindirelim etkinligi olurdu...Bugun cocuk esirgeme kurumlarinda bakilan cocuklardan sansli olanlar yilbasi hediyesi alicak , ya yeterince sansli olmayanlar... En cok kizlarima birseyler dikerken keyif aliyorum. Onlari mutlu ettigimi dusunseniz de aslinda en cok mutlu olan benim. Cunku hayal ediyorum. Uzerlerinde nasil duracagini, ne kadar cok yakisacagini, nasil gururla tasiyacaklarini..Hele bir de suprizse, arada bir kikir kikir guluyorum dikerken. Iste hep bu nedenlerden dikelim ve hediye edelim adini bilmedigimiz, yuzunu gormedigimiz cocuklarimiza...
Ne dersin, hayalimi gerceklestirebilir misin? Boyle bir etkinlige liderlik yapar misin?
Sevgilerimle
:) İnşallah sizi üzen ilk ve son travma bu olur İrem Hanım. Takipçilerinize (isteyenlere)basit bir elbise kalıbı gönderebilirsiniz.Hadi makine başına !!!etkinliği düzenleyerek yılbaşına kırmızı girmemize vesile olabilirsiniz.Anlaşıldığı üzere elbiseler kırmızı ve tonlarında olsun.Ne dersiniz çok mu klasik oldu?
YanıtlaSilhıh ne zamandır aradım fedaiyi buldum.biri bana ne istersin demeyeli yıllar olmuştu:)
YanıtlaSilben bi wosvagen cc istiyorum mümkünse saten gümüş gri rengi olsun:)düz vites olsun otomatiği sevmem:)
ama şeker sen çok incesin yaa,nasıl kocaman bir yüreksin de herkese hediye göndericeksin burdan ne istediklerini sormuşsun.ama ben de sana hediye göndereceksem kabul ederim.söyle bakiim sen ne istersin..
biraz spesifik oldu tabii... ne güzel! istemesi bedava sevgili nilgün :)))
YanıtlaSilhmmmmm olur olur ;)
YanıtlaSilistemesi bedava şekerim! bu arada ben de kendime overlok makinası almak istiyorum yılbaşı hediyesi olarak :)
YanıtlaSilteşekkürler o halde gelmiş ve gelmemiş tüm yorumlar için :)
YanıtlaSilolur tabiii... bu aralar öğren çekirge'leri azalttım biraz zaten.
:))) yok artık sevgili gülay!
YanıtlaSilSevgili Özlem,
YanıtlaSilGerçekten de çok güzel birşey düşünmüşsünüz. Vaktinde bu kurumlardan birinde çalışmış biri olarak böyle bir çalışmayı hop diye 2 haftada çıkartabileceğimizi düşünmüyorum. Önce onun izinleri meselesini çözmek, ardından da herkesi güzel bir şekilde angaje edip gerçekten çok özenli çalışmalar çıkartmak lazım. Ama bu harika fikir için teşekkürler. Belki bayramlardan birine böyle bir konsept yapabiliriz hep birlikte!
ben rengine karışmam! zira zaten 29 ekim'ler için yaptığım kırmızı giysilerle dolapları fazlasıyla kızarttım :) ama güzel ir yılbaşı elbisesi çalışması yapabiliriz hep birlikte. :)
YanıtlaSilolsun tabii olsun! :)) ama hediyeler tek taraflı bu sene :D
YanıtlaSilay çok şekersin :))) bu sene gerçekten de kendime bir overlok makinası almak istiyorum yılbaşına. ayakkabı yapımı işini de çözdüm mü tamamdır. asla birşey almam dışardan :D
YanıtlaSilhayırlı noeller Çiğdemcik :D
abartmayalım. öpelim gözlerinizden :)
YanıtlaSilbiraz çalışmam lazım o konuda. çalışmadığım yerden sordunuz :)
YanıtlaSilSenin kadar güzel dikiş dikmek istiyorum. Öğretir misin :)
YanıtlaSilcıks olmass:)bende göndercem banane
YanıtlaSilAaaa aşkolsun! Öğren çekirge yazılarım ne güne duruyor?! ;))
YanıtlaSil:))
YanıtlaSilibrahim tatlıses'şn "ben de isterem" şarkısı aklımda dönüp durmaya başladı bile :P
YanıtlaSilhem de henüz blog dünyasında hiç hediyeleşememiş, tanışmamış, tanıştırılmamış, bir amatör, acemi ve de ve de ...(nasıl ii gidiyomuyum duygu sömürüsü işe yarar mı?) dikişe aşık ama 2 bebeli bir garip iken...
burda dergisinden seçeceğim bir elbiseyi dikip gönderseniz ne kadaaannn da hoş olurdu :)
İrem çok incesiniz.Yeni yıl neşesini zerk ediverdiniz erkenden.Ben de dikiş albümünüzdeki kalıplardan isterdim doğrusu.
YanıtlaSilhihihiiiii :)))) geliyor yazı geliyor ;)
YanıtlaSilneymiş? "balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek" mübahmış..... hmmmm, acaba burada yazar de demek istemiş? ;))))
YanıtlaSil"yani kumaşını al gel, elbise dikmeyi öğretirim" diyorsa yazar o da kabulüm :D
YanıtlaSilevet bence öyle demek istiyor :))
YanıtlaSil