"BÜYÜLÜ DENİZ" İSİMLİ ÇOCUK ROMANIM 8 YAŞ ÜSTÜNDEKİ TÜM HAYALPERESTLER İÇİN ARTIK KİTAPÇILARDA! :)

Dağlar Kızı Heidi!

13 Ağustos 2013
En sevdiğim çocukluk kahramanlarından biriydi Heidi. Domates yanakları, hiç bitmeyen enerjisi, kısacık saçları ve sınırsız (sandığım) özgürlüğüyle içten içe ona benzemeye çalışırdım.  

Alp dağlarında bir evim, hoplaya zıplaya gezdirdiğim keçilerim olmasa da, iğde ağaçlarım, dünya güzeli bir dedem ve Rumlardan kalma dedikleri, tek katlı taş bir binadan oluşan, deniz kokan bir evim vardı. Kendi Peter'imi ise yıllar sonra denizden çok uzaklarda Ankara bozkırında bulabildim ;)



Bayırda çayırda hoplayıp zıplama dürtümü ise çok şükür hiç kaybetmedim. Çocukluğumun bakir koyları, insan geçmeyen tepeleri artık yazlıkçılarla dolu bir sayfiye ortamına dönüştü. Gezebildiğim tek bayır-çayır, özenle biçilmiş otları, estetik gözetilerek dikilmiş ağaçları olan şehir parkları olmaya başladı. 

Yine de özgürlüğüm içimde, Peter'im yanımda, Peter Junior'ım eteklerimde gezebiliyor olmak büyük bir lütuf. 




Neyse, biraz da Heidi pozlarımız eşliğinde hep birlikte dikmeye başladığımız "Büzgü Elbise"nin bendeki Heidi versiyonunu anlatayım artık.

Bundan 10 gün önce bir elbiseyi birlikte dikme projesini ortaya atmıştım. Ama ilk etkinliğimiz olması itibariyle, çalışmayı biraz özel tutmayı istedim ve adım adım kalıbı da nasıl çıkartabileceğimizi anlattım herkese. Araya bayram girmese sanırım bugün herkesin çalışmalarını burada sergileyebilirdim.  Bayram tatili dolayısıyla herkese 1 hafta daha vermek hakkaniyetli olacaktır sanırım ;)



Çalışmanın tüm adımları bu sayfada mevcut: http://www.kendindik.com/p/etkinlikler.html

Kalıbın en civcivli kısmı üst parçasıydı. Hala siteye gelen sorulardan bazıları için bu bölümün çok net olmadığını anlıyorum. Bele oturan üst kalıbın göğüs kısmı önde ve arkada bol ve büzgülü duruyor. Aslında elbisenin en büyük esprisi de burada. 


Sırttaki fermuarları normalde sevmesem de, burada tam da kollarımın ulaşabileceği yükseklikte bıraktığım fermuar, artık elbiseye uyumlu ancak farklı renkte kullanma alışkanlığım nedeniyle gözüme daha bir güzel görünüyor. Yaka açıklığını da yine bir Heidi efekti olarak kurdela şeklinde uzun bıraktım.




 Yaka önden de büzgülü geliyor. Göbek ise tamamen Şeker Bayramı hatırası... Birkaç gün içinde onun da bu tatsız ziyaretini sonlandırmasını umuyorum.

Aslen çok ince uzun ve zarifim de fotoğraf makinası kötü... Şöyle bir ortalasan onu Petercim... Bak nasıl havalı ve güzel çıkacağım....




Hadi bakalım gençler! "Kendin Dik Etkinliğindeyim" çalışmasında benden bu kadar! Etkinliğe katılanlara benden 1 hafta daha çalışır. Ne yapıp yapıp bitirin ;) Bitirenler bana fotoğraflarını email yoluyla (kendindik.com@gmail.com) ya da doğrudan site içinden yollayabilir. Arzu edenlerin çalışmalarını epey kalabalık takipçisi olan facebook sayfasından da yayınlayacağım. Bir sürü kişi katıldı ilk başta... Adımlar ilerledikçe bayram bahanesiyle herkes sonra dikeceğim demeye başladı.. Burada biz bizeyiz... Kendimize güzel bir sergi yapalım derim :))


31 yorum

  1. ecenin cicisi :-)13 Ağustos 2013 10:29

    Kumaşı aldım ama hâlâ daha kalıbı çıkartmış değilim, biliyorum ben tembel bir çekirgeyim :-( ama söz master. Bu hafta enazından keseceğim kumaşı... Sevgiler :-)

    YanıtlaSil
  2. İrem hanım heidi benimde çocukluğum kahramanımdı .hevesli bir çekirge olarak ,uzun zamandır takipçinizim.sevgiler

    YanıtlaSil
  3. nurtenbegendi.blogspot.com13 Ağustos 2013 12:52

    Ben Heidinin ot yatağına ve yaz kış camsız penceresine takmıştım kafayı. Otun üstüne ilk gün dedesi bir çarşaf serdiydi, zavallı bütün bölümler boyunca orada yattıydı:) Camdan soğuk gelmez miydi? Çünkü küçük kuşu "Cik" içeri girebiliyorsa, soğuk da girerdi.. Bir de Bayan Rotenmayer vardı. İlerleyen yaşımla beraber, oğluma ders çalıştırırken kendimi hep bir Bayan Rotenmayer gibi hissettim. Ama Allahtan çocuklar çabuk büyüyor da bu benzerlikle yaşamak zorunda olduğumuz süreler de sona eriyor. Elbiseye gelirsek -bak dönüyorum, dolaşıyorum gelemiyorum- elektrikler kesikti biliyor musun:)) İşin aslı şu ki, onca senedir (20 sene) dikiş dikiyorum, kalıpsız sadece bu sene diktim ilk defa. Onda da beğendiğim bluzlarımı kumaşa sererek kalıp yaptım. Kalıplı bir şeyler dikelim de o zaman katılayım oldu mu? Alpler aşkına; o kadar emek verdikten sonra garantili bir şey olsun istiyorum. Benim göbek bayramdan sonra da gidecek gibi değil çünkü. Bana artık kamuflaj kıyafeti lazım. Haa bak kamuflaj dikelim:)

    YanıtlaSil
  4. benimki mutasyona ugradı birazcık gibime geliyor ama dur bakalım. üstünü birleştirme kaldı bide astar kullanmadım abiye olacak benimki :) hayırlısı inşallah güzel bir sonuç cıkacak

    YanıtlaSil
  5. Masadan düştüm gülmekten! :))) O kızcağız Alplerde büyüyor... soğuk ona işlemez. ayrıca çok fakirler ve kalbinin sıcaklığı onu ısıtıyor... (bunları 5 yaşındaki irem yazıyor...)
    Elbiseye gelirsek, hadi bu seferlik öyle olsun diyelim ve göbek kamuflajı etkili modeller arayalım o halde önümüzdeki ay etkinlikleri için...

    YanıtlaSil
  6. Selam bıraktığınız için çok teşekkürler o halde! ;)

    YanıtlaSil
  7. Olmaz! Affetmem! O elbise bu hafta bitecek! (ve bir blogger daha psikopata bağlar...)

    YanıtlaSil
  8. Amaaan sen şimdi 34 bedenden diker hepimizi kıskançlık krizlerine sokarsın! -bari bizim için göbek eklesen bu sefer de mutlu olsak...
    Neyse hadi bekliyorum 1 hafta içinde! ;)

    YanıtlaSil
  9. az kaldı az geliyorum canım ;)

    YanıtlaSil
  10. aaah ah, peynir yerlerdi ya.... ah heidi ah.

    YanıtlaSil
  11. öyle kıytırık lor peyniri falan değil, mis gibi gravyer peynirini hem de! şimdi almaya kalksan dünya para ;)

    YanıtlaSil
  12. Konunun dışına çıkacağım biraz İrem'ciğim ama hakikaten, nedir bu Türkiye'deki standart peynir üretememe derdi? Gouda, Emmentaler, Brie vb.den de bahsetmiyorum. O konuda çok ümitsizim zaten. Beyaz peyniri tek markda ve modele sabitliyorsun, 9 ay sonra bozuyor. Haydi gene aramaya başla... Çok dertliyim bu konuda. :( Peynir yüreğimde bir yaredir.

    YanıtlaSil
  13. Biz en iyisi kendi elbiseni kendin dik etkinliğinin yanında bir de kendi peynirini kendin üret etkinliğine hazırlanalım. İyi peynir için semt dükkanlarını araştıracaksın. Ben başka yolunu bulamadım

    YanıtlaSil
  14. tüm seriyi an be an takip ettim. ben yorum yazmaya bile zaman bulamazken senin bayram-seyran demeden binbir emek hazırladığın yazılara hayran kaldım. hep özenirdim ecnebi dikiş bloglarının sewalong olayına. sonunda bizim de oldu işte! ellerine sağlık canım. bayramda misafir ordusu-oğlanın hastalığı derken kaçırdım bu sefer. ama bir dahakine kaçmaz. yine yaparsın di mi?

    YanıtlaSil
  15. Oylum Dil Bitir14 Ağustos 2013 09:17

    Ah ah ne olurdu bayramdan ziyaret lerden basimiz donmeseydi dikis masamla başbaşa kalabilseydim olmadi ama sonradan yetisirim diye bir umit var mı hâlâ:(

    YanıtlaSil
  16. canım çok güzel olmuş. iyi günlerde kullan. yanlız senin etek kısmında fark var. gözümden kaçmadı. büzgülü yere yanlardan parça eklemişsin sanırım.

    YanıtlaSil
  17. ön etek parçasını yanlış kesince, büzgülü kısımdan ekleme yapmak zorunda kaldım :)) yoksa kalıp anlattığım gibi aslında...

    YanıtlaSil
  18. hadi hadi... 1 haftanız var! 1 hafta içinde biter bu iş :)

    YanıtlaSil
  19. sanki daha güzel olmuş bu yanlışlık.

    YanıtlaSil
  20. ilk ben yayınlıyım henüz bitmedi ama. akşam çok ilerleticektim hazır çocuklarda uyuyordu. sonra etek kısmında panikledim. uzun yaptığım için keşke çam yapsaydım bu beden olmaz bana diye endişeli bir şekilde parçaları birleştirdim oyüzdende çok stresliydim. ama korkulan olmadı beden tam. tek sorun koltuk altında potluk var onuda biraz içeri alıcam

    YanıtlaSil
  21. yaaa ben de nerde bu kız diyordum. 1 haftada dikersin gibi geliyor bana... yetişmez mi?

    YanıtlaSil
  22. kumaşım çok eski bir kumaş. ama denemelik diktim hatalıda olsa üzülmeyeyim diye. şimdi astarında kararsızım elimde koyu renkte astar. ve birde renkleri uyan kumaşım var. hangisini astar yapsam . kumaş kalınmı olur. bilemedim. elbiseyle aynı kalınlıkta. resimleri yoluyorum fikir istiyorum.

    YanıtlaSil
  23. süper görünüyor... Kolları merak ediyorum. tabii ki yayınlayın ki ben de sitenizin linkiyle yayınlayayım.

    YanıtlaSil
  24. Bence kumaşın kalınlığına uyumlu olduktan sonra (yazlık dikiyoruz. kumaştan daha kalın olmamalı) iki renk de güzel gider. Koyu renk astarları seviyorum ben. Eski usul giyim tarzına aykırı, daha neşeli geliyor gözüme kontrast astarlar. Yine de, keyif sizin ;)

    YanıtlaSil
  25. mecbur beğeneceğim ben... yoksa tüm elbiseyi çöpe atacaktım :)))

    YanıtlaSil
  26. ama gerçekten güzel olmuş hele petere çekerken ortalamasını tarif ettiğin poz süper :))

    YanıtlaSil
  27. yoruma ancak cevap yazıyorum, düşün halimi!

    YanıtlaSil
  28. :)) hepimizin oluyor öyle dönemleri... Ben de Eylül'de perişan olacağım gibi görünüyor :/ başka sefere artık!

    YanıtlaSil
  29. La bu heidi benim hala kahramanım ne tuhaf adamım ben yaa

    YanıtlaSil

Burada yayımlanan yazı ve görsellerin tüm hakları İrem Sunar Özat'a aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.