KÜÇÜK ADIMLAR

Günaydın!

Bazen güne güzel başlamak zor oluyor. Özellikle de toplumsal travmaların ardı ardına yaşandığı bu ülkede. Yine de, herşeye rağmen, yaşamımıza şükredip işlerimize kaldığımız yerden devam etmek gerekiyor. 

Blog yazarı olarak bunu bazen biraz zor buluyorum. Burada yazdığım herşeyi belli bir temada sınırlı tutma hedefimden şaşmadan yazılar yazmaya gayret etsem de, doğası gereği kişisel bir günce ruhu taşıyan blog ortamında dış olaylardan etkilenmeden birşeyler yazabilmek güç oluyor. 

Mutluluğu ve keyifli yaşamayı hedef endinmiş bir insan olarak, bugüne kadar her takıldığımda ayağa kalkıp keyifle yaşamaya devam edecek gücü bulmamı sağlayan bir yaşama yöntemim var. Yöntem kusursuz mu bilemiyorum. Ancak onun uygulayıcısı kusursuzluk çok uzak olduğu için her zaman işe yarıyor diyemem.

Her sabah, bugün güzel ve üretken bir gün olsun diye niyet ederek kalkıyorum. Etrafımdaki güzelliklere dikkat ederek yaşamaya gayret ediyorum. Bazı günler gerçekten çok üretken geçerken, bazen tembelliğin sıcak kollarında miskinlik yaparken buluyorum kendimi. Eskiden, yaşım daha küçükken, bazı şeyler istediğim gibi gitmediğinde kendimi hırpalardım. Daha fazla çalışmalıyım, daha çok şunu bunu yapmalıyım diye kafasız tavuk gibi koştururdum etrafta. Şimdi ise geleni olduğu gibi kabul edebilme sükunetine biraz daha kolay ulaşabiliyorum. Her sabah kalktığımda, o gün için kendime küçük hedefler koyma alışkanlığımdan vazgeçmeden, ancak hedeflerime ulaşmadığımda da kendimi fazla paralamadan yaşamayı öğrendim. 

Belki çok saçma... Belki aklımız erdiği yaştan itibaren yarış atı gibi koşturulduğumuz rekabetçi bir sistemin kazandırdığı bir alışkanlıktır bu; bilmiyorum. Tek bildiğim bende işe yarıyor. Günümü daha verimli ve keyifli geçirmemi sağlıyor. Bir hedefim olmadan yaşamayı imkansız buluyorum. 

Bazı günler, burada paylaştığım gibi bir kıyafeti bitirebilmek en önemli hedefim oluyor. Bazı günler en zorlu iş toplantılarımı istediğim çerçevede tamamlayabilmek. Bazen ütü yığınlarını azaltmak, bazen harika bir tatil ayarlamak, bazen faturaları ödemek için mecbur olduğum sıkıcı işleri elimden gelen en iyi şekilde tamamlamak... 

O gün, etrafımdaki olaylar nasıl gelişirse gelişsin, karşıma çıkan güzellikleri fark edip bunları görebildiğim için şükrettiğim zaman herşey çok daha kolaylaşıyor. Kesinlikle çok saçma, olabildiğince çocuksu... ama o gün bulutların güzelliğini fark edebildiysem, önce o güzelliği içime çekiyorum. Sonra bunu fark edebildiğim için kendime aferin diyorum ve daha hafiflemiş olarak trafikte ilerleyebiliyorum. 

Bazen, uzun bir yolun sonunda bizi bekleyen hedeflerimize küçük adımlarla ulaştığımızı unutuyoruz. Bazen bu çok basit bilgiyi birilerinin bize hatırlatmasına ihtiyacımız oluyor. İşte bu yüzden canım azıcık bile sıkkınsa burada yazmıyorum. Kendime gelip, beni mutlu eden yazılar üretebildiğimde ise, umarım bazılarınızın, ihtiyacı olduğunda, o günkü küçük adımını atmasına az da olsa destek oluyorumdur.

Uzun lafın kısası: Günaydın! Gününüz güzel olsun. Bugün kendiniz ve bu güzel dünya için küçük de olsa bir güzellik yapmayı unutmayın ;)