Bir süredir çıtım çıkamadı...
Hayatım üzerinde kozmik bir
yol yapım çalışması vardı sanki. Ne yöne
dönsem orası tıkandı. Kozmik belediye işçileri muzip ve umursamaz bakışlarla
"başka yol dene kardeş!" ilanlarıyla kışkışladılar beni her girdiğim
yoldan.
"Allah'ım" dedim,
"toplu halde beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz?!" Yani İ.Melih
delirtemedi beni bunca yıldır münasebetsiz yol yapım işleriyle, sizin elinizde
kalacağım sonunda...
Yüzler ifadesiz; "Ekmek
parası kardeş. Biz bilmeyiz. Başka yol deneyeceksin..."
Bir süre sonra en
son ergenlik zamanımda bu kadar anlamlı gelen heavy metal parçaları dinleyip rahatlamaya
başladım. Ardından, bu şarkılar da baş ağrısı yapmaya başlayınca,
sakinleyip başka yol arayışlarına devam ettim.
Çok sevdiğim eski bir dostumun da geçenlerde dediği gibi, hayata bakış alışkanlığım "neden olmuyor?" değil "nasıl çözülür?" yönünde oldu hep. "Neden olmuyor?"ların beni sadece dibe düşürdüğünü fark ettiğim ergenlik yıllarımdan bu yana, hayalini kurduğum hayatın / huzurun / başarının / zenginliğin nasıl olabileceği üzerine düşündüm ben hep.
İnsanın elindekiyle yetinmesi bir erdemdir belki ve daha fazlasını araması da hırs. Ama hiçbir zaman "nasıl çözülür?" sorusunu sormayı bırakamadım ben.
Bugüne kadar, doğuştan
getirdiğim sağlık, doğal beceri vb. özelliklerim dışında dişimle tırnağımla
kazıyarak elde etmediğim bir tek kazanımım olmadı.
Bu yaşıma kadar, "Al bu
iş de senin. Tadını çıkar." denilen bir tek işim olmadı.
Bu saate kadar "Bu da
bizim kızımızdır. Onu da şurada kollayın" diyen tek bir tanıdığım çıkmadı.
Herşeyi kendi başıma çözdüm,
herşeyi kendi gayretimle yaptım. Burada sizlerle paylaştığım şu neşeli dikiş
maceramın bile kendi kendime bir gayretle öğrendiğim bir beceri olması da belki
tesadüf değil.
Kendimi bildim bileli, önüme
bir engel geldiğinde önce öfkelendim, sonra söylendim, daha sonra sakinleyip üzerine giderek ne yapıp ne edip çözdüm.
Ama son 1 yıldır o "ne
yapıp ne edip" çözme yöntemlerim de fayda etmemeye başladı.
"Yol kapalı... Başka yol
denicen kardeşşş"...
Bildiğim tüm çözümler yavaş yavaş vadesini doldurdu.
Ve ben yine öfkelendim,
sinirlendim, içtim, heavy metal dinledim, başıma ağrı girdi; biraz daha söylendim, meditasyon yaptım,
biraz daha şarap içtim, dostlarımla kikirdedim, dikiş diktim, biraz daha
söylendim, karları temizledim ve sonunda oldu...
Hayatımdaki diğer streslerin üstüne, işyerindeki stresim,
kaygılarım, gelecekle ilgili planlarıma dair baskılar öyle üstüme gelmeye
başlamıştı ki son aylarda, ne yapsam çözemedim. Ne denediysem olmadı.
"Başka yol denicen kardeşşş"...
Üzerimdeki baskılar had safhaya
çıktığı son gün gerçekten yürekten dedim
ki "Kabul. Ne geliyorsa kabul. Ne olacaksa kabul. Bugüne kadar bildiğim
tüm çözümleri unuttum. 10 dakika
sonrasını hesaplayamıyorum artık. Kabul. Önüme ne gelecekse kabul..."
Olayların ucunu bıraktım.
Sonraki günü nasıl geçireceğime ilişkin kaygıların zihnimdeki uğultusunu sildim.
Yani mecbur kaldım. Başka türlü nefes alamaz hale geldim. Herşeyin sadece nasıl
olması gerektiyse öyle olmasına izin verdim. Bıkkınlıkla değil, sakince izin verdim.
Aynı gün akşama doğru mucizevi birşey oldu...
Hiç tahmin etmediğim bir
yerden, hiç tahmin etmediğim bir şekilde ve muhteşem bir zamanlama ile bir
destek geldi. Keşke buradaki dürüst ve samimiyetle yazma alışkanlığımın bir
uzantısı olarak detayları verebilsem. Ama işimin gizliliği gereği veremem. Hiç
beklemediğim bir yerden, hiç beklemediğim bir şekilde sihirli bir el beni
tıkandığım noktadan aldı ve çok ferah bir noktaya taşıdı :)
Onca tartışma, onca çözme telaşı, onca anlam verme ihtiyacı boşa çıktı. Olan herşeyi olduğu haliyle kabul edip, sadece anın içinde kalmayı kavradığım anda deneyim önümden kalktı :)
Onca tartışma, onca çözme telaşı, onca anlam verme ihtiyacı boşa çıktı. Olan herşeyi olduğu haliyle kabul edip, sadece anın içinde kalmayı kavradığım anda deneyim önümden kalktı :)
"An"da kalabildiğinde geri kalan her türlü kaygı, plan, heyecan, herşey düşüyor derler. Bunun nasıl yapıldığını bilen çok az insan tanıdım. Ama ben çocukluk çağlarım dışında kaygılarımı, plan yapma alışkanlığımı, aman mutlaka hazırlıklı olayım deme endişemi bir türlü tam olarak susturamamıştım.
Sonunda oldu :) Ne kadar sürer bilmiyorum. Bisiklete binmek gibi birşey midir, bir kez öğrenince bir daha unutulmaz mı, yoksa bir sonraki deneyimde yine mi unutma eğilimi göstereceğim bilmiyorum. Ama en azından şimdilik anladım :)
Daha fazla yazabilmeyi
isterdim. Bu siteyi sadece dikiş yazıları için okuyanlara iç sıkıcı bir yazı
dizisi gibi gelebilir ara sıra yazdığım bu tondaki yazılar. Ama çokça okurun da
kendi maceramı kendi üslubumda anlatmamı sevdiğini de biliyorum. En önemlisi
ben bunları kendi üslubumda yazmayı seviyorum!
Bu sebeple neşeli dikiş maceramıza ara sıra attığım "günlük"
etiketli yazılarla eşlik ediyorum. Ama bu konuyu burada kesmek durumundayım
şimdilik ;)
Hafifim, mutluyum ve 3 saat
sonrasıyla ilgili hiçbir fikrim yok! Önümüzdeki günlerde sizlerle yine keyifli dikiş yazıları üzerinden
buluşabilmeyi umuyorum. Ama söz vermeyeyim ;-)
Epey oldu görüşmeyeli. Sizin oralarda yol / altyapı / üstyapı çalışmaları nasıl gidiyor?
Epey oldu görüşmeyeli. Sizin oralarda yol / altyapı / üstyapı çalışmaları nasıl gidiyor?
Yine keyifle bir cirpida okudugum bir yazi birakmissin buraya. Hayat her zaman bekledigimiz guzellikleri getirsin. Ve o beklentimiz hic bitmesin.Sevgiyle
YanıtlaSilÇok güzel temennilerde bulunmuşsunuz, okuyunca içim açıldı benim de :)
SilHepimiz için öyle olsun umarım. sevgiler Özlem! :D
Hah tam da çok bunaldığım bir zamanda , hatta hiç sırası değilken blogumu açıp kumanda panelinde yazınızı gördüm. Hiç bir şey tesadüf değil derler ya, yazıyı sahiplendim benim için yazmışsınız. Eyvallah................
YanıtlaSilOkudum hemen de yanıt verecek mecalim olmadı. Elif Hanım öyle mutlu oldum ki okuyunca; demek ki bu yazı da sizin için çıkmış o gün ;)
Silsevgiler!
iremciğim yine döktürmüşsün.kısa bi süre önce yani otuzlu yaşlarımın başında bu yaşadığın şeyleri,neden olmuyor u çözmeye başladım ben de sanırım.kendini akışa bırakıp müdahale etmediğin zaman bişeyler kendiliğinden oluyor ve sana da tadını çıkarmak kalıyor.hepimiz kendi öğrenme yolumuzu oluşturuyoruz bi şekilde:) öperim:)
YanıtlaSilevet haklısın. ama ben her deneyimde bazı şeyleri en baştan öğreniyorum ya, kendime şaşıyorum! :D
Silsevgiler!
Sevgili İrem,bizim burda da bütün yollar tıkanmış durumda Başka yol denicen kerdeşşş..,ler hiç bukadar çok olmamıştı.Senin feraha ermene çok sevindim.O sihirli eli ben de bekliyorum.Ayrıca balerin de güzel anlatmış,yapacak birşey kalmayınca ki durumu...Sevgiler,,
YanıtlaSilBalerini ben de görür görmez çok mutlu oldum. Benim de kafa böyle gelip gidiyor işte :D Tam feraha erdim denemez ama rahatlıyorum gün geçtikçe. Umarım sizin de herşey gönlünüzce olur!
SilSevgili İremciğim öncelikle şunu belirtmeliyimki uzun süredir büyük bir özlemle yazmanı ve dikiş deneyimlerini paylaşmanı bekliyordum ve yazını görünce çok sevinip bunu belirtmeyi bir borç bildim.Paylaşımların ne olursa olsun ki bu kendinle ilgili olduğunda seni Tanıma Fırsatı buluyorum.Ama sana şunu söyleyebilirimki hayat insana planlarına uygun Şeylerle karşılaştırmayıp tozlu Topraklı hatta epey Çakıl taşlarıyla engeller çıkartabiliyorki sevdiğimiz şeylere daha çok bağlanalım yada kendi içsesimizi dinleyelim.Bense dikiş dikmeyi bazen Kaçış bazen mutluluk Bazense Ufkumu genişletmeye yardımcı olurak görüyorum.sonuç olarak her an herşey istediğimiz gibi olmasada hayati bazen akışına bırakıp zorlamamak en iyisi (Her ne kadar tavsiye gibi yazsamda bende yapamıyorum ama olay bu ve bu kadar basit)
YanıtlaSilÖyle tempolu bir iş hayatım var ki şu son aylarda, ben de ne kadar yazmak istesem de yazacak fırsatı / enerjiyi bulamıyorum. Yorumlara bile çok gecikmeli dönebiliyorum. Her sorun çözülene kadar zor, çözdükten sonra basit geliyor zaten. Yol boyu gittikçe öğreniyorum ben de ;) sevgiler!
SilHeee, benim yaptığım şeye anda kalmak mı deniyormuş:D Eski iş yerimde çalışan bir arkadaşım senin gibi savaşçı bir ruh:D bana sormuştu. İnsanlar seni bu kadar zorluyor, olaylar kilitleniyor ve işler tıkanıyor da sen nasıl öylece bakabiliyorsun her şeye diye. "Çünkü biraz sonra geçiyor her şey yoluna giriyor izle"demiştim. Bilseydim "Anda kal be kızım!" derdim. Sanırım benim de biraz savaşmayı öğrenmem lazım. Ben her şeyin istediğim gibi sonuçlanmasına hemen odaklanıp meditasyon halinde bekliyorum hep. Mutlaka istediğim şey oluyor hiç endişe duymuyorum artık. Sanırım bir kaç kez tekrarlarsan alışkanlık haline gelecek. Sabırsız olabilirsin ilk zamanlarda ama inan bana çözüm anını hayal ederek meditasyon yapar ve nasıl çözüleceğini evrene bırakırsan kozmik işçiler yolu yapıyor. Sana sadece hayattan ve o andan zevk almak hatta kılını kıpırdatmadan başardığın için bir de üstüne şükretmek kalıyor. Aa sen yok ben illa ki çırpınıp kalori harcayacağım, sağa sola telefon açıp faturamı kabartacağım diyorsan bilemem. Ben böyle TV izler gibiyim artık. Bir çeşit MATRİX etkisi gibi. Tuhaf bişey ama hangisi doğru diye hep düşünüyorum. Bazen senin yöntemin işe yarıyor bazen benimki. Bence hangi anda hangisini yapmamız gerektiğini de öğrenmeliyiz. Karışık...
YanıtlaSilkuzucum çok güzel yazmışsın. insanın dönem dönem çok farklı deneyimleri olabiliyor. bu yaşıma geldim her gün her seferinde yepyeni şeyler keşfediyorum kendimle ve hayatla ilgili. anda kalmak derken biraz kapsamlı birşeyi kısaca yazmıştım. senin tarifin ona tam olarak uyuyor mu bilemiyorum. ama umarım öyledir! sevgiler ;)
SilOf of! Seni çok iyi anlıyor, işlerinin durulmasını ve bize yepyeni dikişlerle, projelerle ve fikirlerle dönmeni diliyorum. Sana gelen yardımdan bana da gelse harika olurdu:/
YanıtlaSilgelir kuzucum gelir. bak şu kumaş buluşmasını başlattık ya.. gerisi de tıkır tıkır gelir ;)
Silsevgiler!
Ben bunu hep yaparim.Bunun adı tevekkul.ELinden gelen herşeyi yapıp,yüce yaratıcıya havale etmek.Ve en doğruya yönlendirmesi için dua etmek.Yüzünüz hep gülsün.selamlar.
YanıtlaSilevet haklısınız. işte ben zaman zaman o tevekkülün tedbir kısmında fazla takılı kalıyorum ;)
Silsevgiler!
Hayatı biz planlarız ama bizim planladığımız gibi olmaz. Her şeyi biz yaptık diye düşünürüz ama bizim yerimize yapan biri vardır. Sadece nasıl bir yolda ilerlemek istediğimizi biz biliriz gerisi Allahın takdiridir. Biz çalışırız çabalarız ama bizim için hayırlısıysa o bize nasip eder. Hayatı asıl planlamadan yaşamak en güzeli.Hayata herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle ve olumlu düşünmeniz dileğiyle.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim. bu güzel dileklerin/duaların aynısını ben de size dilerim. sevgiler :)
Sil